Demo Center Müşteri ve Partnerlerine Test İmkanı Sunuyor
12.12.2017Demo Center, iş ortaklarının ve müşterilerin içerisinde her türlü BT ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir ortam vadediyor. Bu hizmetin en yetkili ismi olan Timur Yalçın, Demo Center ile ilgili tüm merak edilenleri anlattı.
Distribütörlük ağına yeni markalar katarak oldukça hızlı bir büyüme sürecine giren bizler LinkPlus olarak Oracle’ın yanında Red Hat, Hitachi, Splunk ve Trend Micro ürünleri ile katma değerli distribütörlük modelimizi devam ettiriyoruz. Bu modelin en önemli hizmetlerinden biri olan Demo Center, uzun zamandır Oracle ürünleri üzerine verdiği hizmetlerin yanı sıra distribütörlük ağına yeni katılan ürünler için de tüm varlığını ortaya koyacak.
Demo Center, iş ortaklarının ve müşterilerin içerisinde her türlü BT ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir ortam vadediyor. Bu hizmetin en yetkili ismi olan Timur Yalçın, Demo Center ile ilgili tüm merak edilenleri anlattı.
Timur Bey, öncelikle Demo Center’ın tam olarak ne olduğunu bizlere anlatabilir misiniz?
Demo Center, partnerlerimizin ve son kullanıcılarımızın kendi uygulamaları ile ilgili test yapmak istedikleri zaman kullanabilecekleri bir platformdur. Bünyemizdeki bir takım makinelerin bulunduğu, üzerinde Oracle yazılımlarının ve diğer yazılımlardan destek sağlayacak bir takım oluşumların sağlandığı bir alandır. Müşterilerimiz veya iş ortaklarımız kendi uygulamalarını test edeceklerinde, bir migration yapacaklarında veya donanımın kendisini birebir test etmek istediklerinde onlara bunu gerçekleştirebilecekleri bir ortam sağlıyoruz.
Bu ortamın içerisinde Oracle donanımları şu anda aktif olarak kullanılıyor, ancak zaman içerisinde aldığımız diğer ürünlerimizi de Demo Center’a dahil ediyor olacağız. Öncelikli olarak Hitachi, arkasından Red Hat, Trend Micro ve Splunk olmak üzere bütün ürünlerimizde Demo Center hizmetimiz olacak.
Peki bu hizmetin kurulum süreci, gelişme süreci ve geldiğimiz noktadaki kapsam hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yaklaşık 7 sene önce Demo Center’ın kurulumunu gerçekleştirdik. Günümüze kadar gelirken donanım sayısının artması, yenilenmesi, son teknolojilerin işin içine dahil edilmesi söz konusu oldu. Özellikle Oracle’ın Engineered System’lerinin bu ortama dahil edilmesi ile hem yazılım hem de donanım açısından pek çok kullanım ortamı yaratmış olduk.
Burada müşterilerimiz kendi yazılımlarını test ederken aynı anda ürünü tanımak açısından demo yapabilecekleri bir konumda bulunuyoruz. Bu donanımlar Data Center’da durmak zorunda değil; zaman zaman müşterimize ya da partnerlerimize gönderdiğimiz durumlar da olabiliyor. Onların kendi ortamlarında da bu yapıyı parçalı olarak kullanabilmelerini sağlıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyacı doğrultusunda binanın dışarısında, farklı bir profesyonel ortamda da kalıcı sistem üzerinde demo veya test ortamlarını sağlayabiliyoruz.
Kimler Demo Center’dan yararlanabiliyor?
Partnerlerimiz ve müşterilerimiz Demo Center’dan yararlanabilirler. Yapmak istediklerine bağlı olarak elimizdeki donanım ve yazılımın kullanılabilirliği ve talepliliği doğru orantısında, belli bir zaman periyodu içerisinde işlemleri gerçekleştiriyoruz. Bazı ürünler daha kıza zaman periyodlarında kullanılabiliyor; bazı ürünlerse daha esnek, daha uzun süreçlerde kullanılabiliyor. Müşteriler veya partnerler ile yapılan diyaloglar sonucunda imkanlar sağlanıyor.
Müşteri veya partner olarak Demo Center’a geldiğimizde Demo Center’daki yetkili kişiler bize hangi alanlarda destek sağlıyorlar?
Demo Center yetkili ekibi ben (Timur Yalçın), Aykut Alp Erol ve Yasin Saygılı’dan oluşuyor. Ben bu birimin başında yer alıyorum, diğer iki arkadaşımız da bu ekipte benimle birlikte çalışıyorlar.
Ekibimizdeki kişiler bu ortam vasıtası ile müşteri ve partnerlere kendi demolarını yapabilme imkanı sunuyorlar. Yani kendileri bilfiil işin içerisinde iken aynı zamanda bu ortamın bir kısmını müşteriye verip müşterinin kendi başına bu işleri yapabilmesini sağlıyorlar.
Günümüzde bulut söyleminin trend olduğu bir gerçek. Markaların bulut yatırımlarının hızla arttığı bu dönemde Demo Center nasıl şekillenecek?
Bulut derken genellikle merkezi bir ortamdan bahsediyor oluyoruz, Demo Center dediğimizde ise kişilerin bilfiil kullandığı bir yapıdan bahsediyoruz. Yani bir taraftan buluttan bahsederken bir taraftan on-premise dediğimiz bir yapıdan bahsediyoruz. Ancak Demo Center’ı hem bulut için bir ara adım olarak düşünebiliriz, hem de hala on-premise çalışmak isteyen kişiler kullanabilir. Çünkü halihazırda bütün sistemlerini buluta taşımış olan bir firma yok, varsa da kısmen taşıdı veya taşımayı planlıyor. Bu süreçleri yaşarken hala on-premise kullandıkları sistemleri devam ettirmek isteyebilirler.
Burada yalnızca bulut ya da on-premise yapısı değil, aynı zamanda kullanılan yazılımlar da söz konusu. Bu yazılımların içerisinde on-premise veya bulutta çalışan yazılım aynı; ya da database bulutta da aynı database, lokalde kendi on-premise çalıştığı database de aynı database. Bununla ilgili bir çalışma yapacağı zaman burada ya da orada yapması fark etmiyor; çünkü bu testi, demoyu veya yapacağı işlemleri ürünün içerisinde yapıyor.
Örneğin bir migration çalışması yapıldı; eski bir versiyondan yeni bir versiyona geçerken bunun bulutta veya on-premise olması çok bir şey değiştirmiyor. Bu yüzden Demo Center, bu gibi yapılarda her halükarda kullanılabilecek bir altyapı olmuş oluyor, dolayısı ile bulut ile ters düşme gibi bir sıkıntımız olmuyor. Bunun yanında zaten bulut mimarisinin lokal versiyonlarını da Demo Center’da konumlandırıyoruz.
Kişiler buluta geçtiklerinde burada bu ön çalışmayı yapmış olup buluta geçerken neler yaşayabileceklerini bir nevi görmüş oluyorlar. Bu da bir ara adım olarak sunuluyor, yani bir müşterilerin veya partnerin deneme ortamı açısından kullanabileceği bir hizmet anlamına geliyor. Dolayısı ile Demo Center, günümüzün bulut mimarisinde efektif olarak kullanılabiliyor. Çünkü bulut demek, sadece bir firma ile anlaşıp bütün sistemlerini oraya koyacaksın demek değil; oradaki sistemlerin içerisinde nelerin çalıştığı da bu işin bir parçası. Belli katmanlar söz konusu, bu katmanların bir noktadaki kısmı da bizim verdiğimiz Demo Center hizmeti içerisinde değerlendirilebiliyor.
Bulut ortamında müşterilerinizin distribütörlüğünü yaptığınız ürünleri test etmelerini, geliştirmelerinde kullanmalarını sağlamaya yönelik bir planınız var mı?
Tabii ki var; Demo Center işin bir tarafı, diğer tarafta bizim firma olarak verdiğimiz eğitimler de söz konusu. Oracle Partner Hub ile birlikte bunları gerçekleştiriyoruz. Partnerlere yönelik, onların ürünler ile olan ilişkisini ve know-how’ını artırmak adına kendi bünyemizdeki çalışanlar ile çeşitli eğitimler veriyoruz. Dışarıdan aldığımız eğitmenler ile de bunu sağlayabiliyoruz.
Yeni ürünlerimiz olan Red Hat ve Hitachi’de de bu eğitimleri gerçekleştiriyor olacağız. Bu ürünlerin bilinirliliğini, kullanılabilirliğini, daha uzmanca bu ürünlere erişilebiliyor olunmasını sağlayacak çalışmalarımız olacak. Bunları yaparken de Demo Center’ın altyapı kaynaklarını da kullanıyor olacağız. Müşteriler de gerektiğinde her iki taraftan hem eğitim alarak, hem daha sonraki zamanlarda kendi sistemlerini test etmek veya görmek açısından bu yapıyı kullanmış olacaklar.
Demo Center ile LinkPlus’ın katma değerli distribütörlük anlayışı arasındaki ilişkiyi bizlere anlatabilir misiniz?
Sonuçta biz bir distribütörüz, yani bizlerin esas gelir kaynağı ürünü yurtdışındaki vendordan alıp Türkiye’de satmak. Katma değer dediğimiz ise buna bir takım ekstra hizmetler vermek anlamına geliyor. Bunlardan bir tanesi ise Demo Center.
Sattığımız ürünlerin müşteri veya partner tarafından daha anlaşılabilir hale getirmek, farklı bir üründen bizim ürünlere geçiş yapıldığında kolayca nasıl bir geçiş yapılabileceğini anlatmak veya geçmeden önce bazı soru işaretlerini ortadan kaldırmak için bu ürünler ile ilgili olan bizim sağladığımız altyapıyı kullanıyoruz. Müşteriler ve partnerler ürünleri birebir kendileri kullanarak, yaşayarak ve test ederek soru işaretlerini gideriyorlar. Biz LinkPlus olarak bütün distribütör rakiplerimizden ayrışmak, bir fark yaratmak istiyoruz. Amacımız diğerlerinin yapmadığı katma değersel bir şeyler yapabilmek.
Demo Center’da gerçekleştirilen bir veritabanı geçiş işlemini anlatabilir misiniz?
Örneğin veritabanı geçiş senaryolarından birinde müşteri eski versiyondan yeni versiyona geçmek ister. Yeni versiyonda neler yaşayacağını bilmediği için ya da yeni versiyonu hiç kurmadığı için bizler bu işleme iki şekilde cevap verebiliyoruz. Bunlardan ilki müşteri veya partner ortamında bir yeni versiyon kurulumu gerçekleştirip eski versiyondan buraya bir geçiş gerçekleştirmek; işin ne kadar kolay olacağını ve yaşanacak bir sıkıntı varsa bunların nasıl bertaraf edileceğini gösteriyoruz.
Alternatif ise başka bir ürün kullanan müşterilerde ve firmalarda diğer bir ürüne geçiş yapmak. Nasıl bir geçiş prosedüründen ilerlememiz gerektiği, hangi adımlardan geçeceğimiz ile ilgili birtakım çalışmalar yapıyoruz. Burada da Demo Center ağırlıklı olarak Partner Hub’ın bünyesindeki Migration Center’ın bir parçası olmuş oluyor. Demo Center’ın bir takım altyapı kaynakları kullanılıyor, bir versiyondan diğer versiyona, veya bir üründen diğer ürüne geçerken nasıl aşamalı geçileceği gözlemleniyor.
Müşteri eğer arzu ederse bunu profesyonel hizmete dönüştürebiliyor. Bizler bir şekilde kendisine bu geçiş aşamasında yardımcı oluyoruz. Müşteri kendisi uygulamak isterse de burada örnekleme bir yapı üzerinde bunu nasıl yapacağını gösteriyoruz. Bu arada donanımsal ve yazılımsal olarak Demo Center’ın altyapısını kullanıyoruz. Database geçişinin bu şekilde bir işleyişi var.
Demo Center’ı kullanmak için randevu almak gerekiyor mu?
Demo Center’dan randevu alma gerekliliği nasıl bir kaynak kullanılacağına bağlı olarak değişebiliyor. Genelde bu tip talepler bize satış ekibinden geliyor. Gelen talepler ise satış ekibinin partner veya müşterilerle iş ve ürün geliştirirken ‘‘şu şekilde örneklendirelim’’ demesi ile oluyor.
Bizimle birlikte gelişen durumlar da oluyor, mesela eğitim esnasında konuştuğumuz kişiler ürünün yeni yapısını görürken ‘‘Biz bu sistemi nasıl yapacağız?’’ diye bir soru sorduklarında bizimle bu diyaloğu kuruyorlar. Bunun için bir rezervasyon sistemimiz tabii ki kendi içimizde var, ancak bu ürüne bağlı bir şey. Örnek vermek gerekirse bugün bir Exadata tek bir cihazdan oluşuyor ve bunun kullanımını bir sıraya sokmamız gerekiyor. Bir müşteride test aşamasında çalışırken diğer müşteri ile ona göre bir tarihte ilerlememiz söz konusu oluyor.
Bunun dışındaki bir database ile ilgili bir işlem yapılacaksa (migration çalışması, upgrade çalışması veya test işlemi), bunu bir sanal ortamda konumlandırabildiğimiz için zaten kaynak elimizde hazır mevcut olmuş oluyor. İstediğimiz an istediğimiz şekilde bu kaynağı sağlayabiliyoruz, özel bir rezervasyona ihtiyacımız olmuyor. Bu yüzden durum daha çok ürüne bağımlı; elimizde o kaynak varsa zaten hizmeti hemen verebiliyoruz, eğer o kaynak sınırlı ise belli bir sıra ile gitmesi gerekiyor. Bunun takibini genellikle satış ekibi ile birlikte takip edebiliyoruz.